ELİF ŞAFAK "AŞK" romanından bi bölümü yazmak istedim.Mevlana Celaleddin Rumi'nin insan nefsini yedi basamakta tanımlaması.Beni gerçekten çok etkiledi.Hayatımızdaki insanları özellikleriyle ayırmak nitelemek için gayet net bi tanım olmuş..
"İnsan yalandadır,ziyandadır,zandadır.Yedi basamağı çıkmadıkça hakikate eremez.
İlk mertebenin adı NEFS-İ EMMARE.Yoz,ham ve daima başkalarını suçlayan nefs merhalesi.Dünyevi işlerden gayrısını düşünmeyen,paraya ve iktidara tamah eden,şişkin bir ben zannıyla yaşayan insan bu makamdadır.Buraya demir atmış kişileri hemen tanırsın.Hep başkalarını suçlar eleştirir,nefes alır gibi doğallıkla dedikodu ve iftira eder.
İkinci mertebe NEFS-İ LEVVAME.Bu makam bir bakıma öncekinin tam tersidir.Burada kişi hep başkalarını suçlayacağına,sürekli kendinde kusur bulur.'Alem güzel,ben çikin' aşamasıdır bu.
Üçüncü mertebede kişi biraz daha pişer.NEFS-İ MÜLHİME'ye ulaşır.Bu noktada insan nefsi,ilham alan olduğundan,kişi dünyada gördüğü herşeyden ve herkesten esinlenir.Ahenkli ve renklidir ya burası,nice kişi daha öteye gitme iradesini,cesaretini gösteremez.bu nedenle bu makam ne kadar cennet bahçesi kadar latifse olsa da,yüceleri hedefleyen için bir tuzaktır.
Dördüncü mertebe NEFS-İ MUTMAİNE.Artık nefs eskisi gibi değildir,tamamen değişmiştir.Bu sebepten ona tatmin olmuş nefs adı verilir.Gözü doymuş gönlü genişlemiştir.Para pul,mal mülk derdinde değildir.Başkalarıyla iyi geçinir,sadece seccade üstünde namaz kılarken değil her zaman huzurdadır.
Beşinci mertebe NEFS-İ RAZİYE.Dünyevi meselelere aldırmaz,aldanmazlar.
Altıncı mertebe NEFS-İ MAZRİYE.Bu safhadan allah razı olduğu için ona razı olunmuş nefs de denir.Buraya ulaşan kişi başkalarına deniz feneri olur.Işığını kime isterse ona tutar,hakiki bir kutub,sönmeyen bir kandil gibi aydınlatır.
Yedinci ve sonuncu makam NEFS-İ KAMİLE'dir.Burada ayrı bir benlik zannı toz duman olur.Ama bu makamı bilen bilsede hakkında konuşan olmadığından oraan bakınca alemin nasıl göründüğüne dair malumatımız sınırlıdır."
10 Mart 2010 Çarşamba
3 Mart 2010 Çarşamba
DOSTLARI OLMALI İNSANIN...
Dostları olmalı insanın,aynen gemilerin limanları gibi
Zaman zaman uğradığın yükünü boşalttığın
Dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda.
Sonra açık denizlere uğurlamalı seni
Geri döneceğin günü bekleme umuduyla.
Bazen rüzgara o açmalı yelkenini
Yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla.
Halatlarını çözmeli
Seni çok ama çok özlemeli.
Dostları olmalı insanın;
Ermiş,bilge,hayatı ezbere okuyabilen.
Düşünmediklerini düşündüren,
Seni bir cambaz ipinde güvende tutabilen,
Gerektiğinde senin için ateşi yutabilen,
Yolunu ışıtan ustan olmalı.
Şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini.
Sana vermeli soğuk bir kış gününde üzerindeki tek gömleğini...
Zaman zaman uğradığın yükünü boşalttığın
Dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda.
Sonra açık denizlere uğurlamalı seni
Geri döneceğin günü bekleme umuduyla.
Bazen rüzgara o açmalı yelkenini
Yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla.
Halatlarını çözmeli
Seni çok ama çok özlemeli.
Dostları olmalı insanın;
Ermiş,bilge,hayatı ezbere okuyabilen.
Düşünmediklerini düşündüren,
Seni bir cambaz ipinde güvende tutabilen,
Gerektiğinde senin için ateşi yutabilen,
Yolunu ışıtan ustan olmalı.
Şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini.
Sana vermeli soğuk bir kış gününde üzerindeki tek gömleğini...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)