Bundan yaklaşık 6 yıl önce okuduğum bir kitap tekrar elimde bu aralar..İclal Aydın "Yaz Bitmesin"...Ne kadar çok şey hatırlıyor insan ve ne kadra geçmişe gidiyor.Ama işin tuhaf yanı yıllar önce okuduğum yazıyı şimdi okurken o zaman neler hissettiğimi bu yazı beni şöyle etkilemişti gibi çoğu ayrıntıyı hatırlıyorum..Arkadaşım vardı o zamanlar CAN DOSTUM diye tabirler vardı bir zamanlar.Her neyse..Hatırlıyorum okula giderken(liseye)dersleri bitirdikten sonra mesajla haberleşip alırdık elimize kitaplarımızı yatmadan evvel birde radyomuz hep radyo on'u çalardı.Aynı anda okuyarak aynı şarkıları dinleyerek..Zamanın bizi nerelere sürükleyeceğini hiç bilmeyerek,hayatın ne olduğunu bilmeyerek ne de mutlu olurduk..Çalan şarkıda aynı şeyleri hissetmek ne de mutlu ederdi bizi..ya da ne severdik iclal aydın.ikbal gürpınar okumayı,okuduğumuz aynı şeyleri tekrar birbirimize okumayı..Merve'cim..Canım..Hayat nerelere sürükledi değil mi bizi..Planlar,hayaller nedense hep bir yerde tıkandı..Seni anımsadım birden ve daha binlerce hatırayı.Bu yazıyı okur musun ya da bir zaman okursan eğer şunu bil;birazdan kitaptan bir yazıyı ekleyeceğim buraya ve bilgisayarda radyo on çalıyor ve ben sende şu an bunları hissediyorsun diye düşünüyorum..2003-2004 lü yıllar yani..
NEDEN?
Arkadaşlar..Saygıdeğer büyüklerim,sevgili küçüklerim...
Şimdi ben size "Ayy,ne kadar güzelsiniz" desem "Yok canım,nereden çıkarıyorsun?" der misiniz,demez misiniz?
Hadi kimse duymayacak,içtenlikle yanıt verelim şu sorulara. Bunu derken içinizden "İyi oldu saçımı bu renge boyattım,e güzelim tabi"cümlesi geçer mi,geçmez mi?...
Bir araya geldiklerinde "Vallahi hiç sevmem dedikoduyu"başlığını oluşturan bu dört kelimeyi ne sıklıkla kullanırsınız? "O buralara gelene kadar var ya,kimlerle birlikte oldu"diye bir cümle çıktı mı ağzınızdan? "Benim maaşım bu kadar,peki o ne kadar alıyor acaba?" isimli gerilim filminin başrol oyuncusu olarak kafasını kırmak istediğiniz iş arkadaşınıza artiz artiz gülümsediniz mi? "Nereye?" sorusuna "Şöyle bir dolaşıp geleceğim" diyen eşinize,sevgilinize,nişanlınıza o anda hiç güvenmediğiniz halde "Tamam aşkım,çabucak git gel" dediniz mi?
Arkasından fırladığınız gibi takip ettiniz mi? Sonra hiçbir şey olmamış gibi eve dönüp televizyon başında uyuyor durumuna geçtiniz mi? Cep telefonunu karıştırdınız mı? Mesajları kontrol ettiniz mi? Eşinizin arkadaşının canınızı çok sıkan karısına "Ayy ne iyi oldu vallahi,öyle özlemiştim ki" dedikten ve o mekandan çıktıktan sonra eşinize "Bir daha bu sinir şeyle beni bir araya getirme!" fırçası çektiniz mi?
Terk ettiğiniz kişiye sessiz telefonlar açarak,hayatındaki varlığınızı devam ettirdiniz mi? Aynı kişiyi ikide bir arayarak yeni ilişkisini yıkmayı denediniz mi? Acayip nefret ettiğiniz bir ünlüye sokakta rastladığınızda "Aferin sana!Bravo,devam et yoluna. Seni çok beğeniyor,çok tutuyoruz,hep senin şarkılarını dinliyoruz"dediniz mi? Çıplaklığını,davranışlarını,konuşmalarını ekran başında sürekli eleştirdiğiniz bir mankene rastladığınızda ona sarılıp öptünüz mü?
Kızcağızı "Halk beni seviyor ve ne demek istediğimi anlıyor"diye konuşturacak kadar buna inandınız mı ?Oyunuzu vermeyip "Bu ülke adam olmaz kardeşim" diye söylendiniz mi? Yere göğe koyaöadıklarınızı bir gün "Kim bu yahu" diye bir kenara ittiniz mi? Kaçak dövüşenleri,namussuzları,hainleri aranıza alıp"şereflerine" kadeh kaldırdınız mı,onlara alkış tuttunuz mu? Kara parayla yaşayanları "ünlü iş adamları" diye kabullendiniz mi? "Tamam mı bu mudur yani?" diye sordunuz mu hiç kendinize? "Rüzgar tersten esiyordu,hoca bana takmıştı,müdür zaten onu kolluyordu,filancanın yeğeni,bilmem kimin yakınıydı"diyerek kendi başarısızlığınıza kılıflar buldunuz mu?
Hiç ama hiç tanımadığınız bir insan hakkında kalabalıklarda "Hiç sevmem ben onu" dediniz mi?
Size neden diye sorulduğunda "Ayy bilmem,hiç içten bulmuyorum onu" diye suratınızı buruşturdunuz mu? Gerçekten kendinize karşı ne kadar samimi olduğunuzu tarttınız mı hiç?Yoksa biz içtenlik paranoyası içinde samimiyetsiz bir topluluk muyuz? Bunu hiç düşündünüz mü?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder